Sabırlar İş Merkezi B Blok Kat:1/4 / Yomra - TRABZON
Sabırlar İş Merkezi B Blok Kat:1/4 / Yomra - TRABZON
SERÇENİN UYKUSU
Suriye’de 11 yıldır süren iç savaş, milyonlarca kişinin yaşamını alt üst ederken; saldırılardan kurtularak Türkiye'ye sığınanların geride bıraktığı acı hikâyeler yürekleri burkuyor… İşte o hikâyelerden bir tanesi de “Hoşça kal Suriye” kitabımda da yer verdiğim yürekleri sızlatan dramıyla 7 yaşında yaşamını yitiren Halepli minik Reyen Seyidi oldu…
Reyen Seyidi, Halep’te 2010 yılında dünyaya geldi. Reyen, 1 yaşındayken Suriye’de iç savaş başladı. Bombaların, silahların, ölümlerin gölgesinde büyüyen minik Reyen, 5 yaşındayken kanser hastalığına yaka- landı… Halep’ten önce Hatay’a, Hatay’dan da Trabzon’a sevk edildi.
Reyen’in tüm ailesi Suriye’de kalmıştı. Babası evrakları tamamlayıp biran önce Türkiye’ye gelmeye çalışıyordu fakat hep bir eksiklik çıkıyordu… Reyen’in durumu her geçen gün daha da ağırlaştı. Önce, Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördü. Bir süre sonra da KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Çocuk Pediatri Hematoloji ve Onkoloji Bölümüne sevk edildi. Doktor, Reyen’in son zamanları olduğunu ailesinin biran evvel gelip onu son kez görebileceğini söyledi…
Reyen’in morale çok ihtiyacı vardı, mutsuzdu, çok acı çekiyordu. Suriye’de savaşın içinde büyümesi ayrı bir dram, kansere yakalanması ayrı bir dram ve belki de en zoru bu süreci gurbette ana yok baba yok tek başına yaşamasıydı… Çalıştığım günebakış gazetesinde Reyen’in dramını manşete taşıdık. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya seslenerek; babasının gelmesi için yardım çağrısında bulunduk… İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Trabzon Valiliği minik Reyen’in dramına kayıtsız kalmadı. Benimle hemen iletişime geçtiler. Hastaneye gidip doktorlarıyla görüştüler… Haber gazetede çıktıktan 3 gün sonra, İçişleri Bakanlığı ve Valilik tarafından görevlendirilen kişiler sınıra kadar gidip Reyen’in tüm ailesini Trabzon’a getirdi…
Reyen böbrek kanseriydi. Suriye’de teşhis geç konulmuş tedavisine de geç kalınmıştı. Kanser artık tüm karın boşluğunu sarmıştı. Çok acı çekiyordu, sürekli inliyordu. En acısı ailesi gelmeden 5 gün önce artık konuşamamaya başladı… İçinde bulunduğu o süre zarfında Reyen psikolojik olarak da çok yıpranmıştı. İlk zamanlar annesini, babasını görmek istememiş; çocuk kalbiyle onu terk ettiklerini düşünmüştü… Annesi babası çok ağladı, hastaneden hiç ayrılmadılar… Son zamanlarında en azından hep Reyen’in yanında oldular. Reyen, ailesiyle birlikte sadece 22 gün geçirebildi ve hayata gözlerini yumdu…
Reyen, küçücük ömrüne; savaşı, hastalığı, aile hasretini sığdırıp 7 yaşında 2018 yılının Şubat ayında, soğuk bir kış günü bu dünyadan göçüp gitti. Reyen’in gözlerine bakmadan ne yaşadığını gerçekten hiç kimse anlayamaz…
O cennette bir melek artık. Reyen, ölmeden annesini, babasını, kardeşlerini son kez görebildi. Allah bu milletten ve emeği geçen herkesten razı olsun…