1. Giriş
Dünyada taşınan yüklerin hacim olarak yaklaşık %84’ü, değer olarak ise yaklaşık %70’i deniz yolu ile taşınmaktadır. Geçmişi çok eskilere dayanan ve küresel ticarette yüksek oranda kullanılan deniz yolu taşımacılığı geçmişten günümüze sürekli gelişim göstermiş, hem ulusal ve hem de uluslararası yük taşımacılığının önemli bir modu haline gelmiştir. Dünya ticaretinin gelişimine önemli katkıları olan deniz taşımacılığının can ve mal güvenliği ile deniz çevresinin daha iyi korunarak yapılması için zaman içerisinde uluslararası düzeyde çeşitli organizasyonlar oluşturulmuş ve bu organizasyonlar tarafından çok sayıda kural ortaya konulmuştur.

Küresel ölçekte ekonomik faaliyetlerin devamlılığı için kilit rol oynayan deniz taşımacılığının denizel çevre üzerine önemli etkileri vardır. Dünya ticaret hacmindeki gelişmelere bağlı olarak artan deniz taşımacılığı faaliyetleri çevre problemlerini de beraberinde getirmiştir. Deniz taşımacılığında kullanılan gemilerin inşasının gerçekleştirildiği tersanelerden, liman  operasyonlarından,  seyrüsefer yapan  gemi- lerden ve ekonomik ömrünü doldurmuş gemilerin sökümünden kaynaklanan katı, sıvı ve gaz halindeki atıklar genellikle denizel çevrenin ve kıyısal alanların kirlenmesine neden olmaktadır.

2. Denizcilik Faaliyetlerinden Kaynaklanan Kirlilik
2.1. Tersane Kaynaklı Kirletici Atıklar


Tersaneler; kıyı ve sahil şeridinde kurulmuş, gemi/su araçlarının inşasına, bakım-onarımlarının ve tadilatlarının yapılmasına imkan sağlayan, teknik ve sosyal altyapıya sahip gemi inşa sanayi tesisleridir.

Tersanelerde yürütülen işlemler sonucu oluşan katı, sıvı atıklar ile hava kirleticiler hem deniz çevresinin ve hem de tersanelerin yer aldığı kıyı bölgelerinin kirlenmesine neden olmaktadır. Bu işletmelerden kaynaklanan metal fireleri, kullanılmış kaynak elektrotları, raspa malzemesi, kaynak cürufu, çelik bilye, ambalaj atıkları, ahşap, metal ve benzeri katı atıklar yanında, proses atık suyu, kesme yağları, hidrolik makine yağları gibi sıvı atıklar kıyı ve denizleri kirletmektedir. Ayrıca bakım onarıma gelen gemilerde bulunan sintine suları, balast suları ve evsel nitelikli atık sular ile bu gemilerin dış yüzeylerinin tatlı su ile yıkanması sonucu oluşan kirli sular tersane kaynaklı kirleticilerdendir. Tersanelerde çalışan personel ve işçilerin tuvalet, lavabo, duş ve mutfak gibi kullanımlardan kaynaklanan evsel nitelikli atık sularda; yüksek miktarda organik madde, azot, fosfor, koliform ve askıda katı madde bulunmakta ve bu madde- ler tersanelerin yer aldığı bölgelerde kirliliğe yol açmaktadır  [1].

2.2. Liman Operasyonlarından Kaynaklanan Kirlilik

Deniz taşımacılık sisteminin en önemli unsurlarından biri olan limanlar, gemilerin yükleme boşaltma yaptıkları, barındıkları, yakıt kumanya ve diğer ihtiyaçlarını karşıladıkları yerlerdir. Limanlar genellikle kent merkezlerinde veya yakınında hizmet vermekte olup özellikle çevre kirliliğini önlemeye yönelik altyapılarını iyi oluşturmadıkları ve bu konuyla ilgili iyi yönetilmedikleri takdirde bulundukları bölgede önemli çevre sorunlarının oluşmasına neden olurlar. Liman aktivitelerinin çevresel etkileri, hava ve gürültü kirliliği, gemi kaynaklı kirleticiler, tehlikeli yükler, zehirli boyalar, liman dip taraması ve liman ardbölge trafiğinden kaynaklanan kirlilik olarak ortaya çıkmaktadır.  Bu durum liman ve çevresinde kirliliğe neden olmakta ve gerek deniz canlılarını ve gerekse de liman çevresinde yaşayan insanları olumsuz olarak etkilemektedir. Gemiler, limanda yer alan araç ve ekipmanlar ile limana giriş çıkış yapan araçlardan kaynaklanan egzoz emisyonları liman ve çevresinde hava kirliliği oluşturmaktadır. Limanlardaki yükleme boşaltma ekipmanları, araç trafiği ve gemilerin yanaşma ve kalkma manevraları gürültü kirliliğinin oluşmasına neden olmaktadır. 

Gemilerin muhtelif deşarjları sonucu sintine, balast suları ve evsel nitelikli atık suların denize basılması, ambar yıkama suları ile güvertenin yıkanması sonucu oluşan yağlı ve deterjanlı suların denize verilmesi, gemi bordasında raspa ve boya işlemlerinin yapılması, yağmur sularının güvertedeki kirletici atıkları denize taşıması liman ve çevresindeki suları kirletmektedir. Tehlikeli yüklerin limanlar veya terminallerde elleçlenmesi esnasında kaza sonucu çevreye bulaşması, toz çıkaran yüklerin varlığı limanlarda önemli çevresel problemlerin oluşmasına neden olmaktadır [2, 3, 4]. Genel olarak liman operasyonlarından kaynaklanan bu kirleticiler, su kalitesini kıyı hidrolojisini, deniz dibi tabanını deniz ve kıyı ekolojisi ile hava kalitesini bozmaktadır.

2.3.    Gemi Kaynaklı Kirleticiler

Denizcilik faaliyetleri sonucu kirlilik oluşumu genel olarak gemilerden kaynaklanmaktadır. Rutin kirlenme gemilerin uluslararası kurallara uymaksızın seyir halini sürdürürken ürettiği atık suları denize boşaltması sonucu oluşan kirlenmedir. Kaza sonucu kirlenme ise tanker ve zararlı yük taşıyan gemilerin karaya oturması, çarpışması gibi kaza sonucu oluşan deniz kirliliğine denir. Gemilerin sintine, kirli balast veya ambar/tank yıkama sularının denize basılması, çöp ve katı atıkların denize atılması, güverte yıkanması sonucu oluşan yağ ve atıkların denize verilmesi, gemi bordasında, denizi kirletecek ölçüde raspa ve boya işlerinin yapılması deniz çevresinin kirlenmesine neden olmaktadır. Ayrıca güvenli yükleme ve seyir kurallarının ihmali sonucu oluşan çarpışma, karaya oturma, alabora olma, kırılma gibi kazalar ile yük, yakıt veya yağın alınması veya verilmesi sırasında meydana gelen kazalar büyük miktarda kirletici ve tehlikeli maddelerin denizel ortama dökülmesine yol açmaktadır [5].

2.4. Gemi Sökümünden Kaynaklanan Kirlilik

Gemi sökümü genelde belirli bir işletim sonunda ömürlerini tamamlamış ve kullanılmayacak duruma gelmiş gemilerin ekonomiye geri kazandırılması için gemi teknesinin parçalanması ve başta makina olmak üzere diğer donanımların çıkartılması işlemidir. Bu işlem bazı ülkelerde endüstriyel alanda avan- tajlar sağlamakta, istihdam ve demir çelik endüstrisi için belli oranda kaynak oluşturmakta ve gemi inşa sanayine yedek parça sağlama hususunda katkılar yapmaktadır.
Gemi sökümü, yapıldığı alanlarda kıyı suları, toprak, sahil sedimentleri ve havanın kirlenmesine neden olmaktadır. Gemi söküm işletmelerinden petrol ve yağ, ağır metaller, polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH), poliklorlu bifeniller (PCB), asbest, organotin bileşikler ve dioksin gibi kirleticiler çevreye bulaşmaktadır. 01.01.2011 tarihinden itibaren inşa edilen gemilerde asbest kullanımı yasaklanmış olmasına rağmen günümüzde söküme gelen gemilerin genelde 20 yaş üzerinde olması, gemi söküm işletmelerinde asbeste bağlı çevre kirliliğinin oluşmasına neden olmaktadır. Söküme gelen geminin sintine sularında, gemi tipine bağlı genel olarak, dizel yakıt, yağlama yağları, gres yağı, çözücüler, boyalar, temizlik maddeleri bulunabilmektedir. Bu maddeler bulaştıkları ortamlarda kirliliğe neden olmakta ve canlı hayatını önemli derecede etkilemektedirler. Yine sökümü yapılan gemilerden çevreye evsel nitelikli atık sular da bulaşmakta ve bu atık sular özellikle kıyı sularında organik madde, azot ve fosfor artışına neden olmaktadır.