Sabırlar İş Merkezi B Blok Kat:1/4 / Yomra - TRABZON
Sabırlar İş Merkezi B Blok Kat:1/4 / Yomra - TRABZON
1.Sigara
Sigara (tütün) tüm kanserlerin %30-35’inden sorumludur. Meme kanserlerinden sonra dünyada en sık
görülen akciğer kanserlerinin %95’inden sigara sorumludur. Sigara ne kadar erken yaşlarda başlanırsa ve
günde içilen sayısı ne kadar fazla ise doğru orantılı olarak kanser oluşturma riski artar. Sigara bırakıldıktan
sonra oluşturduğu kanserojen etki giderek azalır, en fazla 10 yıl içinde hiç sigara içmemiş kişideki düzeye
iner. O nedenle sigara içen kişi hangi yaşta olursa olsun sigaranın bırakılması önerilmeli ve sağlanmalıdır.
2.Çevresel ve Kimyasal Faktörler
Tüm kanserlerin %15-20’sinden sorumludur. Birçok kimyasal madde gerek direkt olarak gerek çevresel
kirlilik üzerinden kansere neden olabilmektedir. Doğu Karadeniz Bölgesi için önem arz eden aflatoksin ve
nitrozaminlerden bahsetmek gerekir.
Aflatoksin:tahıl, buğday, arpa, mısır, fındık gibi ürünlerin rutubetli ve nemli ortamlarda saklanması sonucu
oluşan kanserojen bir maddedir. Özellikle karaciğer kanserlerinde önemli bir risk faktörüdür. O nedenle
saklanması gereken ürünlerin mutlaka çok havadar ve sağlıklı koşullarda saklanması gerekir. Rutubetli ve
havasız ortamlardan sakınılmalıdır. Nitrozaminler: Doğu Karadeniz Bölgesinde en sık görülen kanserlerden
biri de mide kanseridir. Mide kanserleri için önemli risk faktörlerinden biri nitrozaminlerdir. Muhafaza ve
olgunlaştırma amacı ile nitrat katılan et, balık, peynir, süt tozu gibi maddelerde bakteri ve sıcaklık etkisi ile
oluşan kimyasal reaksiyonlar sonucu nitrozaminler oluşur. Nitrozaminler midede asidik koşullarda amin
bileşikleriyle birleşerek önemli bir kanserojen madde haline dönüşür. Et, balık, peynir, diğer süt ürünleri
gibi maddelerin sağlıklı koşullarda saklanması özellikle sıcak ve nemli ortamlarda saklanmamaları
gerekir. Asbest: Yalıtım, izolasyon, fren balata sanayi gibi birçok sanayi kolunda kullanılmaktadır. Ayrıca
Anadolu’da Urfa, Nevşehir, Kırşehir civarında badana olarak kullanılan önemli bir kanserojendir. Solunum
yolu ile alınır. Malin Plevral Mezotelyoma gibi çok tehlikeli akciğer zarı kanserine neden olur.
3.Fiziksel Faktörler
Tüm kanserlerin %5-10’undan fiziksel faktörler sorumlu olabilir.
yonize Radyasyon: : Nükleer santral kazaları ve atom bombaları bu açıdan en tehlikelisidir. Dünya bu acı
örnekleri 2. Dünya Savaşında Japonya’ya atılan nükleer bombalarla ve 1986 Çernobil Nükleer Santral
Kazası ve de yine Japonya’da deprem nedeniyle oluşan nükleer santral sızıntıları ile yaşamıştır. İyonize
radyasyon en fazla tiroid kanserlerine neden olmaktadır. İkinci olarak da kemik iliği ile ilişkili lösemi ve
lenfoma gibi kanserlere neden olmaktadır. Ayrıca üçüncü olarak da çocukluk çağı kanserlerine neden
olmaktadır. Herhangi bir nükleer sızıntı durumunda radyasyon riski altında kalacak olan insanlara mutlaka
iyot tabletleri dağıtılmalıdır. Günümüzde hala Ukrayna’da, Ermenistan’da, Bulgaristan’da, Rusya’da eski
Sovyet teknolojisiyle çalışan nükleer santraller insanlık ve bölgemiz için risk faktörü oluşturmaktadır.
Nitekim şu an bile devam eden Rusya-Ukrayna Savaşında Ukrayna’da bulunan Zaporijya Nükleer
Santrali saldırılar nedeni ile nükleer sızıntı tehlikesi oluşturmaktadır. Ancak bu ana kadar Dünya Atom
Enerjisi Kurumu’nun açıklamalarına göre herhangi bir nükleer sızıntı olmadığı belirtilmektedir.
Radon Gazı: İyonize radyasyonu açısından özellikle bölgemizi ilgilendiren diğer risk faktörü radon gazıdır.
Radon gazı inşaatı tamamlanmamış, boya badanaları yapılmamış, yarı inşaat halinde olan binalarda,
özellikle de zemin katlarda, zemin yalıtımı ve havalandırma koşulları sağlanmamış binalarda önemli
risk faktörüdür. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü olarak bizlerin de yaptığı
çalışmalarda radon gazının yukarıda belirtilen koşullarda yaşayan kişilerde akciğer kanserlerini artırdığı
gösterildi. Bu çalışmalar Kanada’da, Dünya Akciğer Kanserleri Kongresi’nde sunuldu.
Ultraviyole Işınları (Güneş Işınları): Bölgemiz bu açıdan güneşi az olduğu için Akdeniz ve Ege Bölgelerine
göre daha az risk taşımaktadır. Güneş ışınları deri kanserleri ve deri kanserleri içerisinde en tehlikelisi olan
Malin Melanom açısından önemli risk faktörüdür. Güneşin dik geldiği öğle saatlerinde güneş banyosu
yapılmamalı ve güneş altında kalınmamalıdır. Eğer güneşlenmek amacıyla veya iş nedeniyle güneş
ışınlarına aşırı maruz kalınacaksa mutlaka koruma faktörü yüksek güneşten koruyucu ürünler (krem,
sprey vs) kullanılmalıdır
Radyofrekans Dalgalar: Cep telefonları ve baz istasyonları. Cep telefonlarının kanser yaptığına dair:
Cep telefonlarının yeni kullanıma girdiği yıllarda yapılan çalışmalarda birkaç çalışmada özellikle beyin
kanserlerini artırdığı gösterildi. Ancak daha sonra yapılan birçok çalışmada bunu destekler bulgular elde
edilmedi. Yine de tedbirli olmak gerekir. Yapılması gerekenler: cep telefonları çocuklardan uzak tutulmalı,
konuşurken kulaklık kullanılmalı, kulağa dayayarak uzun süreli telefon görüşmeleri yapılmamalı, düşük
şarjlarda kullanılmamalı. Baz istasyonları açısından dikkat edilmesi gereken: Baz istasyonlarının direkt
olarak evlerin karşısında olması önlenmelidir. Modemler evde en tenha (balkon vs) yerlere konulmalı. Hele
de yatak odası ve oturma odalarından uzak tutulmalı.
4.Enfeksiyonlar
Tüm kanserlerin %15-20’si enfeksiyonlara bağlı oluşabilmektedir. Bu açıdan ülkemiz ve bölgemiz için en
önemlileri karaciğer kanserine neden olabilen Hepatit B ve Hepatit C virüs enfeksiyonlarıdır. Diğer kanser
nedeni olabilen viral enfeksiyonlar: HTLV, EBV (epstein barr), HPV (human papilloma virüs: kadınlarda
rahim ağzı kanserinin en önemli nedenidir), HIV virüsü (aids hastalığına neden olan virüstür, ayrıca Kaposi
Sarkomu, lenfoma ve lösemilere neden olabilmektedir.) Bakteri enfeksiyonu olarak da kanser nedeni
olarak gösterilen bakteri Helikobakter piloridir. Bölgemizde çok sık görülmektedir. Mideye yerleşen ve
mide lenfoması ile mide kanserine neden olabilen bir bakteridir. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
Parazit olarak da Şistozomia mesane kanserine neden olmaktadır.
Hepatit B virüsü ve Human papilloma virüsü (HPV) aşıları vardır. Risk altında olan bayanların HPV aşısı
yaptırmaları önerilmelidir. Tüm toplumun da Hepatit B aşısını yaptırması gerekmektedir.
5.Beslenme
Tüm kanserlerin yaklaşık %15-20’si beslenmeye bağlı oluşabilmektedir. Günlük hayatımızda sıkça
kullandığımız tuz, çay, yeşil çay, kahve, kalsiyum (süt ürünleri) kanseri artırdığına dair hiçbir veri yoktur.
Kahve ile ilgili 80’li yıllarda pankreas kanserini artırdığına dair münferit yayınlar olmuştur. Ancak daha
sonra bunları destekler herhangi bir bulgu elde edilmemiştir. Kalsiyumun (süt ve süt ürünleri) erkeklerde
prostat kanseri riskini artırdığına dair yayınlar vardır. Kolon kanserini azalttığına dair de yayınlar vardır.
Şekerin direkt olarak kanserle ilişkisi yoktur. Ancak dolaylı olarak kalori alımını artırması ve obeziteyi
artırması sebebi ile kanser hastalarına şeker tüketimi önerilmemektedir. Ayrıca kanser hücreleri insan
beyin hücreleri gibi şekeri en fazla kullanan hücrelerdir.
Vitaminler: E, C, A vitaminlerinin kanseri önlediğine dair yayınlar vardır. Sebzeler, meyveler ve lifli gıdalar
kanseri önleme açısından faydalıdır. Genetiği değiştirilmiş ürünler (GDO) ve katkı maddeleri kullanılmış
ürünler kanser açısından riskli görülmektedir.
Organik Gıdalar: Böcek öldürücüler (pestisid, herbisid) kullanılmayan; üretilirken hormon, antibiyotik
kullanılmayan; radyasyona maruz kalmayan; genetik olarak modifiye edilmeyen gıdalara organik gıdalar
denir. Günümüzde bu koşulları sağlayan organik gıda temin etmek oldukça zordur. Organik gıdaların
kanser açısından herhangi bir riski bulunmamaktadır.
Genetik Olarak Modifiye Edilmiş Gıdalar (GDO’lu Ürünler): : Diğer bitkilerden genler aktarmak suretiyle
bitkilerin: görünümünü güzelleştirmek, büyümesini hızlandırmak, besin değerini artırmak, böcek ve
çevresel etkenlere karşı direnci artırmak ve aşırı sıcak ve soğuk etkisini azaltmak için bitkilere yönelik
uygulanan yöntemdir. Soya, mısır, patates, havuç, buğday, arpa, domates vs. çoğunlukla genetik olarak
modifiye edilmiş tohumlardan üretilmektedir. Maalesef bugün dünyada kullanılan ürünlerin yarıdan
fazlası GDO’lu ürünlerdir.
GDO’lu ürünlerin kanser riskini artırdığına dair şu anda kesin veriler yoktur. Ancak uzun süreli etkilerinin ne
olacağı bilinmemektedir. Genel kanı kanser riskini artırabileceği yönündedir.
Sağlıklı beslenmek için: Endüstriyel maddelerden uzak durun. Katı yağları az tüketin. İşlenmiş rafine
gıdaları az kullanın. Tuzlanmış, saklanmış gıdaları az tüketin.
6.Fiziksel Aktivite ve Egzersiz
Son yıllarda fiziksel aktivite ve egzersizin (günde yarım saat aktif egzersiz veya yürüyüş yapmak) kadınlarda
meme kanserini, rahim kanserini ve kalın bağırsak kanserini azalttığına dair birçok epidemiyolojik çalışma
yayınlanmıştır.
7.Enerji Kaynakları.
nsanlığın beslenmek kadar enerji kullanımına da ihtiyacı kesindir. Dünyada kullanılan enerji kaynakları:
Yenilenebilir enerji kaynakları: Güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, dalga enerjisi, hidrotermal enerji. Bunlar
insan sağlığı ve kanser açısından hiçbir risk oluşturmamaktadır. Ülkemiz bu enerji kaynakları açısından
çok uygun durumda olmasına rağmen maalesef Avrupa ve diğer gelişmiş ülkelere göre bu alanda çok
daha az yatırım yapılmaktadır. Dünya hızla bu yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmekte ve bu amaçla
yatırımlar yapılmaktadır.
Yenilenemeyen enerji kaynakları:Kömür, petrol, doğal gaz. Bunlar gerek direkt olarak gerek dolaylı
olarak toplum, çevre ve insan sağlığı açısından risk oluşturmaktadırlar. Dünya bu enerji kaynaklarından
kurtulabilmenin yollarını aramaktadır. Maalesef ülkemiz özellikle petrol ve doğal gazı ithal etmek
durumundadır ve en büyük ithalat ödemelerini bu enerji kaynaklarına yapmaktadır.
Kanserden korunmak için:
1. Sigara içmeyin, içirmeyin.
2. Alkol kullanmayın veya çok az kullanın.
3. Endüstriyel maddelerden uzak durun. Katı yağları az tüketin. İşlenmiş rafine gıdaları az kullanın.
Tuzlanmış, saklanmış gıdaları az tüketin.
4. Güneş ışınlarından özellikle güneşin dik geldiği saatlerde uzak durun.
5. Radyasyondan korunun.
6. Kilo almayın. Kilo aldırıcı maddelerden (katı yağlar, tatlılar, hamur işi) uzak durun.
7. Günde en az yarım saat aktif egzersiz yapın.
8. Hepatit B ve HPV aşılarınızı yaptırın.